Page 14 - Gümüşhane Vizyon
P. 14
Okul sonrası Gümüşhane’ye döndüğünde bir dönem uğraştığı Otomotiv ve
baba mesleği olan inşaat sektörüne çok hızlı giriyor. Dedelerden, babalardan,
amcalardan oluşan aile şirketi rekabet ortamı oluşturmadan gençlerin kendi
kurdukları kuruluşlara dönüşüyor.
Kuveyt, Suudi Arabistan, Katar gibi ülklerde konut üzerine çalışmalar yapılıyor.
Yurtdışı çalışmalarında başarılı olmasında İngilizce ve Arapça bilmesinin etkisi
büyük.
Uçarlar Yapı faaliyetlerine devam ederken, Metin Uçar yıllar sonra yemek
kültürümüzü yaşatmak adına gıda sektörüne adım atarak, çocukluk hayali olan,
Eşraf A.Ş.’yi kuruyor.
Yemek tadlarına merakı olan, yurt içinde ve yurt dışında damak tadının peşinde
yüzlerce mekan gezen Metin Uçar, bir gurme kadar bilgili…
Metin Uçar Tebessümle anlatıyor: Dedem Gümüşhane’de küçük bir esnaf lokantasına
Uçarlar Yapı ve Eşraf Gıda A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı hergün yemek yemeye götürürdü beni. Hesapları da o öderdi. Lokantanın ne
çok iş yaptığını düşünürdüm ve bir gün ben de lokanta açmak istiyorum derdim.
Florya’da Bir Gümüşhaneli Üniversite yıllarında okul şenliklerinde arkadaşlarla ilk denemelerini yapmıştım
bu sektörün. Heyecanlı geliyordu. Bugün asıl işimiz olan inşaat konularında
şükürler olsun, çok iyi durumdayız. Bir restorandan ticari anlamda çok şey
Metin Uçar, 1971 Gümüşhane doğumlu. Yüksek öğrenimini Bilkent Üniversitesi beklemeye bilirsiniz. Bizim için de öyle. Ancak, hiç bir iş özünde kolay değildir.
Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamladı. Üç kuşaktır UÇAR ailesi inşaat Hele ki kaliteli ürün üretmeyi, kaliteli iş yapmayı hedeflemiş olun… En iyisini
sektöründe. yapmak adına bu yola çıktık.
Aile, üniversite yıllarında Metin Uçar’ın inşaat sektöründe olmasını istemiyor. O Bugün Osmanlı yemek kültürünü yaşatma misyonu ile kurulan Eşraf Osmanlı ve
dönemler inşaat sektörü için pek de parlak dönemler değil. Okuduğu bölüm itibari Türk Mutfağı bir vizyon çalışmasıdır. Temelinde Anadolu insanının toprağına,
ile Bürokrat olmasını istiyorlar. Ankara’da okuyor olması, siyasete yakın olmasını geleneklerine bağlılığı yatar.
sağlıyor Metin Uçar’ın…
‘’Sırada bu misyonu yurt dışına taşımak var.’’ diyor…
ile midemizi hala şen ve temiz tutabiliyoruz. Her sene kısa süreliğine de olsa,
Gümüşhane’mizin temiz havasını soluyabiliyoruz. Hasret gideriyoruz kalanlardan.
İstanbul bir metropol, dünyaya açılan büyük bir kapı… İnşaat sektöründe bu kapıyı bir
çok ülke ile çalışarak sık sık aşındırıyoruz.
Baba ocağında öğrendiğimiz iş konularına ek olarak, kültürümüze katkısı olur gayesi
ile, gerek memleketimizin unutulmaz lezzetlerini gerek atalarımızın sır reçetelerini
de ilave ederek bir lezzet müessesesi kurmaya karar verdik. Böylece Osmanlı
yemeklerinin sırlarını, geleneksel odun ateşinde damak tadına önem verenlerin ve
bizler gibi tarihi mirasına sahip çıkmak isteyen duyarlı insanlarımızın hizmetine açtık.
EŞRAF’LA TARİHE LEZZET YOLCULUĞU
Bu bir yolculuk… Lezzet yolculuğu…
Bizler gibi konuklarımız da meraklı. – Sarayda hangi yemekler yeniyormuş?
Gerçekten Osmanlı yemeklerinin sır reçeteleri var mı? Şerbetler, kompostolar, tatlılar
bugünkülerden ne kadar farklı? gibi.
Eşraf Osmanlı ve Türk Mutfağı olarak faaliyet gösterdiğimiz mekanımız bu ve bunun
gibi soruların cevaplarını bulduğu bir mekan. Yüzyıllık tarifelerde sağlık ve lezzet
kalitesinin farklı olmasına şaşırmamak lazım. Günümüzün hızla değişen dünyası ve
hızlı yaşama şartlarında fast food kültürünü asla kabul etmeyen değerlere sahiptir
GÜMÜŞHANE’DEN SARAY MUTFAĞINA YOLCULUK Osmanlı Mutfağı. Bu yemeklerin sağlıklı, lezzetli ve kaliteli olmasını eski insanları örnek
göstererek ne kadar sağlıklı, güçlü kuvvetli dediğimiz, gıpta ile baktığımız bünyelerin
Anadolu bir başka vefalıdır… Taşı toprağı bir başka can, bir başka dost. Değişen yaşam sırları aslında. Bu lezzetlerde fiziksel ve ruhsal yaşam kalitesi saklı.
dünyanın unutturduğu değerleri hala içinde barındıran bir başka kültürdür Anadolu… Bir Anadolu çocuğu, bir Gümüşhaneli olarak yemek kültürümüzü yaşatmak, bu tarihi
Türk misafirperverliği Anadolu insanının konukları olarak yerli yabancı tüm lezzetleri günyüzüne çıkarmak, bunlara ek olarak sofra adabı, hangi yemekleri
ziyaretçilere gösterdiği yakın ilginin adıdır. Bu inceliğe bu adı, elbette Anadoluyu ne zaman kimlerin tüketmesi gerektiğini araştırmak, bunun için de çok uzaklara
ziyarete gelenler takmıştır. Ya da Anadolu insanının gittiği şehirlerde, ülkelerde gitmeden, yine tarihimize bir göz atmanın yeterli olduğunu görmek bizi mutlu ediyor.
gösterdiği insanlığın bir yansımasıdır, misafire perver olmak… Bu misyonu taşırken bilinçli toplumun oluşmasına katkıda bulunuyor olmak bir başka
Bizler, tarihi kültürel zenginliklerle dolu bu güzide ülkenin evlatları olarak çok haz veriyor bizlere.
şanslıyız. Elbette bir Gümüşhaneli olarak, bu kültürün, bu coğrafyanın yüreğine işlediği Eşraf markamız, umarız lezzeti, ikramı ve insan sağlığına önem veren şkalitesi ile
değerleri yaşatmaya çalışan onurlu ve gururlu bir memleketin bir ferdi olarak çok Osmanlı ve Türk Mutfağı olarak uzun yıllar yaşamaya devam eder.
daha şanslı hissediyoruz kendimizi.
ZENGİN BİR TARİHİNİZ VARSA, SİZ DE ZENGİNSİNİZDİR.
Zengin bir tarihiniz varsa, siz de zenginsinizdir. Ancak, onu yaşattığınız sürece! Bu
farkındalık bize yol gösteren en önemli meselemiz olmalıdır.
Yıllar sonra İstanbul’a yolculuğumuz başladığında tüm Anadolu insanı gibi biz
de yüreğimizi memleketimizde bırakmıştık. Şükürler olsun ki biz sadece yüreğini
12 EYLÜL 2017 bırakanlar olarak kalmadık. Atamız hala Gümüşhane’de yaşıyor. Hala bahçemizin
mahsullerini tüketebiliyoruz. Metropolün kirli havasında memleketimizin lezzetleri