Page 36 - Gümüşhane Vizyon 27.Sayı
P. 36
ŞİİR
Ne Kırarsın Lambayı Çocuklarıma Vasiyet
Ne kırarsın lambayı, Işığa kızdın diye Zamanla sabrını sınama sakın
Ne üzersin sevdayı, Aşığa kızdın diye Zamanın senden çok zamanı vardır
Zamansız kelamdan dilini sakın
Renkli boncuk satarsın, âmâların yurdunda Her şeyin sırası, zamanı vardır
Söze sultan mı oldun, bir şiir yazdın diye
Sırrını idrak et alın yazının
Her katında bir düğüm, sonsuz katlı sarayın Kısaya borcu var bil ki uzunun
Başın dönmesin hemen, bir düğüm çözdün diye Dağlarda dolaşan koyun kuzunun
Ektiğin buğdayda samanı vardır
Ateşi gül ederler, ibrahim hakkı için
Kor mu sandın kendini, bir parça kızdın diye Güçlüyse bileğin sanma bükülmez
Yıllanmış ağaçlar kökten sökülmez
Sakiyi zorlama gel, onda bade bulunmaz Bulutlar dolsa da bazen dökülmez
Sarhoş mu oldun hemen, bir parça sızdın diye Her şeyin Bir hükmü fermanı vardır
Bir avuç toprak idin, vardın elest bezmine Hedefin Vuslatsa, azığın çile
Sanma ki başıboşsun, bir ömür gezdin diye Anahtarı Arşın verildi dile
Bilirsen onulmaz dertlerin bile
Bir kuru namaz ile, dayanırsın kapıya Doksan dokuz türlü dermanı vardır
Binbir hesap sorarlar, bir canı üzdün diye
Alem ki semahta, muttasıl döner
Sinan gel kır kalemi, bırak kendin övmeyi Topraktan gelenler, toprağa döner
Sahi ! Elif mi sandın, bir çizgi çizdin diye Bakarsın kupkuru yaprağa döner
Her şeyin bir güzü harmanı vardır
Sözünü nasihat bil erenlerin
Erinme, elinden tut düşenlerin
Kurumuş fidana su verenlerin
Alemi berzahta ormanı vardır
34 NİSAN 2020